İlginizi Çekebilir
  1. Ana Sayfa
  2. Faydalı Bilgiler

Neden Pazartesi Sendromu Yaşarız?

Neden Pazartesi Sendromu Yaşarız?
+ - 0

Tükenmişlik,  huzursuzluk ve hafta sonunun bitişi diğer bir yaygın adıyla pazartesi sendromu… Pazartesi günü birçoğumuz tarafından kâbus olarak görülmektedir. Peki nedir bu pazartesi sendromu, pazartesi sendromunu neden yaşarız ve üstesinden gelmenin herhangi bir yolu var mıdır? Gelin biraz bu konu üzerine tartışalım. Yolculuğun sonunda belki artık pazartesi günü de herhangi bir gün haline gelmiş olur bizim için.

Pazartesi Günü de Haftanın Diğer Günlerinden Farksızdır Aslında

Pazartesi sendromu gerçek mi? Pazartesi gününün diğer iş günlerinden farklı olmasının somut tek nedeni belirli bir aradan sonra yeniden başlayacak olmak. Onun dışında yapılan işler, gidilen iş yeri, çalışılan süre neredeyse aynı. Şimdi bu duruma iki farklı açıdan yaklaşabiliriz. Pazartesi sendromu yaşamamızın ardında, hafta sonlarının kaçış noktamız haline gelmiş olması olabilir. Bütün bir hafta boyunca çalıştığımız yoğun bir iş temposundan ve baskıdan kaçtığımız bir zaman. Haliyle kendimize vakit ayırdığımız ve stresli ortamlarda bulunmadığımız zaman.

Bütün bunlar göz önüne alınınca hafta sonundan işe tekrar geçişimiz bizi pazartesiye karşı olumsuz şartlandırıyor olması çok doğal. Diğer bir deyişle hafta sonunun bitişiyle bize mutluluk veren bir şey elimizden alınmış gibi hissediyoruz aslında. Bu durum Freud’un depresyon yaklaşımına benzer tıpkı sevdiğimiz bir nesnenin kaybında yaşanan bir depresyon gibidir yaşadığımız.

Fakat bir diğer bakış açısı bu duruma çok farklı yaklaşmamızı sağlar. Bu bakış açısı ünlü kariyer koçu Rite Friedman’a aittir. Rite Friedman’a göre eğer yaptığımız işi gerçekten sevgi ve tutku ile yapıyorsak pazartesi günü sevdiğimiz bu işimizi yapmak için sadece başka bir fırsattır.

Belki de pazartesi sendromu sadece bir algıdan ibarettir, işimizi nasıl algıladığımızdan ibarettir. Ve eğer pazartesi gününe yüklediğimiz bu olumsuzlukları beraberimizde taşırsak bu durum işimizi de negatif anlamda etkileyecektir. Bu yüzden gelin pazartesi sendromu ne zaman başlar ve nasıl aşılır onların üzerinde duralım.

Hafta Sonundan Başlayan Belirtiler

Peki pazartesi sendromu ne zaman başlar? Aslında her ne kadar bu sendrom pazartesi gününe aitmiş gibi görünse de Pazar gününden bizi huzursuz etmeye başlar. Bunun nedeni “Yarın işe/okula gitmem gerekiyor.” düşüncesi olabilir. Buna ek olarak pazartesi günü için yetiştirmeniz gereken işlerden kaynaklı da olabilir.

Üstesinden Nasıl Gelebiliriz?

Bu kadar olumsuzluk saydığımız pazartesi sendromunun üstesinden nasıl gelebiliriz? Duruma ilk olarak problemi tanımlayarak başlamalıyız. İş sırasındaki kendimizi, ruh halimizi anlamaya çalışmalıyız. Çünkü eğer bu olumsuz duygular tüm hafta devam ediyorsa bu durum işle ilgili bir sorunumuz olduğunu gösterir. Bu durumda eğer yapabiliyorsak iş yerimizi değiştirmekte fayda olabilir. Problemimizi tanımladıktan sonra buna yönelik çözümler üretmeliyiz. Örneğin problem pazartesi günü olan yoğun işler ise cumadan yapabiliyorsak işlerimizi hafifletmeye çalışabiliriz.

Diğer bir öneri olarak iş yeri yöneticisiyle konuşup, olacak toplantıları belki diğer günlere dağıtmayı teklif edebiliriz. Kendimizi motive edecek şeyleri kendimize hatırlatmalıyız. Bütün bir hafta boyunca yaptığımız bu iş bizi hiç mi mutlu etmiyor, bizi neyin mutlu ettiğini kendimize hatırlatmalıyız.

Belki bu şeyleri kağıtlara yazarak, çalıştığımız yerde gözümüzün önünde bir yerlere koymalıyız. Hafta sonları işle ilgili e-maillerimizi ya da telefon görüşmelerimizi yanıtlamamalı onları hafta içine bırakmalıyız. Friedman’a göre bunlar bizde merak uyandıracak ve pazartesi gününe olan hislerimizi olumlu yönde etkileyecektir.

Bütün bu önerilere ek olarak pazartesi günü diğer çalışma günleri uyandığımız saatten 15-20 dakika önce uyanmak da diğer bir önerimizdir. Kendimize tanıdığımız bu 15-20 dakikalık sürepazartesi sendromunu aşmamızdayardımcı olabilir. Bu sürede sağlıklı bir kahvaltı yapabilir, kendimizi yormayacak küçük egzersizlerde bulunabiliriz.

Diğer bir şey ise giyimimiz. Pazartesi günü en şık ya da içinde en güzel hissettiğimiz kıyafetlerimizi giyebiliriz. Bu durum hem bize hem de çevremize pozitif enerji katacaktır. Ve en önemlisi de çalışırken eğlenmeyi de unutmamalıyız. Arkadaşlarımızla planladığımız bir kahve arası ya da öğle yemeği bizim için pazartesiyi daha güzel bir hale getirebilir.

Pazartesi Sadece Bir İş Gününden İbaret Değildir

Aslında büyük resmi fark edersek pazartesi sadece bir iş gününden ibaret değildir. Aynı zamanda hayatımızdan da giden bir gündür. İşten ya da okuldan çıktıktan sonra size çok iyi gelecek bir aktivite planlayabilirsiniz. Arkadaşlarınızla tenis oynayabilir ya da sinemaya gidebilirsiniz. Evinizde en sevdiğiniz yemeği yapabilir ya da gece çıkan yıldızları çok sevdiğiniz müzik eşliğinde izleyebilirsiniz.

Bizler tüm bu hayat koşturmasında hızlı adımla ilerlerken kimi zaman bazı şeyleri gözden kaçırıyoruz; mesela aslında bir hayatımızın olduğunu ve onu severek yaşamamız gerektiğini. Bu yazımızda “Pazartesi sendromunu nasıl aşarız?” sorusuna karşılık birçok cevap aramaya çalıştık. Fakat dışardan baktığımızda bu cevapların çoğunun bizde olduğunu, bizi motive eden şeylerde olduğunu görmek çok da zor değil. Friedman’ın da anlatmak istediği gibi aslında sevdiğimiz ve tutkulu olduğumuz işi yaparken pazartesi bu yolda sadece başka bir fırsat.

Bu İçerik Hakkında Ne Düşünüyorsun ?