Aşk, şüphesiz ki bedeni ve ruhu derinden etkileyen yegane bir duygudur. Bir insan bir başka insana derin bir aşk hissetmesi durumunda iştahı kaçar, uyku uyuyamaz, heyecandan ondan başkasını düşünemez ve ruhen de yeniden doğmuş gibi hisseder. Ancak bu duyguların ne zaman ve nasıl hissedileceği aşkta karşılaşılan üç aşama ile ifade edilebilir. Bu nedenle “Aşk bedeni ve beyni nasıl etkiler?” konusuna gelmeden önce aşkta karşılaşılan üç aşama öğrenilmelidir.
Aşkta Karşılaşılan Üç Aşama Nedir?
Helen Fisher’in gerçekleştirmiş olduğu bilimsel araştırmalara göre aşkın toplamda 3 aşaması bulunmaktadır. Sosyal medyada sıklıkla görülen aşkta karşılaşılan üç aşama nedir? Sorusunun cevabı aşağıdaki şekildedir.
- 1. Aşama: Şehvet
- 2. Aşama: Cazibe
- 3. Aşama: Bağlanma
İnsanlar ilk aşama olan şehvet aşamasında birbirlerine karşı cinsel istek hissederler. Bu cinsel çekimin ardından ikinci aşama olan cazibe hali meydana gelir. Aşta cazibe haline geçiş yapıldığında bu durum gerçekten aşık olduğunuzu gösterir. Cazibe halinde hayatınızdaki insandan başka birini düşünemezsiniz. İştahınız kaçar, heyecandan uyku uyuyamaz hale gelir, çoğu zaman günlük işlerinize odaklanamazsınız.
Son aşama olan aşkın bağlanma hali ise kalıcılığı temsil eder. Bir kişiye eğer hem cinsel istek hissediyor hem de onu düşünmeden edemiyorsanız son aşama olan bağlanma aşamasına geçiş yapabilirsiniz. Bu aşamada kalıcılık, aile kurma ve bütünleşme dikkat çeker. Toplumsal bir dille ifade etmek gerekirse aşkta karşılaşılan üç aşama arasında bulunan son aşama evlenmeyi ve aile kurmayı ifade eder. Peki, aşk beyinde nasıl bir etki bırakır?
Aşk Beyinde Nasıl Bir Etki Bırakır?
İki insan eğer birbirine karşı cinsel ilgi duyarsa bu durum hormonların yükselmesine neden olur. Hormonlar yükseldiğinde adrenalin seviyesi artar ve bu durumda yüz kızarır, vücut farklı tepkiler verir, cinsel organda ıslanma söz konusu olur, kalbiniz artar ve farklı hisler hissedersiniz.
Karşınızdaki insanla cinsel bir temasta bulunmanız ise oksitosin hormonunun salgılanmasına neden olur. Oksitosin hormonu genellikle orgazm sırasında salgılanan bir hormondur. Çiftler seks yaptıktan sonra bu hormon sebebiyle birbirlerine daha yakın hissederler ve söylenene göre ne kadar çok seks yapılırsa aradaki bağ o kadar güçlenir.
Tüm bu hormonların aşırı salgılanması ise beynin konudan uzaklaşmasını sağlar. Beyinde yoğun bir şekilde dopamin hormonu salgılanır ve bu salgı mesajlaşma, konuşma ya da yan yana olma sırasında karşı tarafa olan ilginin artmasına neden olur. Beyin kendini tamamen karşı tarafa odaklar ve tüm planların, düşüncelerin karşı taraf üzerine olmasını sağlar. Kısa bir özetle “Aşk bedeni ve beyni nasıl etkiler?” sorusunu bu şekilde yanıtlamak mümkündür. Aşk her ne kadar eşsiz bir duygu olarak görülse de çoğu zaman beynin devre dışı olmasına ve mantıklı düşünememeye neden olur. Bu durumda kişi aşkı sebebiyle pek çok açıdan zarar görebilir. Bu zararı en aza indirgemek adına aşkı kontrollü bir şekilde yaşamak son derece önemlidir.
Aşk Nasıl Olur?
İlk kez aşık olan ya da ilk kez aşık olduğunu düşünen pek çok kişi “Nasıl aşık olunur?” sorusunun cevabını araştırır. Aşk, aslında her insan için son derece farklıdır. Duyguların devreye girmesiyle aklın tamamen devreden çıkmasını ifade eden aşk, her insanda farklı şekilde gerçekleşebilir. Bu durumun bilincinde olunduğunda aşkı kalıplara sokmak, herkeste aynı olduğunu düşünmek mümkün olmaz.
Yurt dışında gerçekleştirilen araştırmalar üzerine aşık olmak için tamamen yabancı birinin bulunması, o insanla yarım saat boyunca sohbet edilmesi ve samimi davranılması, göz teması kurulması yeterlidir. İki insan bu aşamaları eksiksiz olarak gerçekleştirdiğinde istemeden de olsa bir çekim hissedeceklerdir. Yapılan araştırmalar sonucunda bu şekilde aşık olan pek çok çiftin evlendiği görülmüştür.